Ahrefs SEO Metrikleri: Nedir ve Nasıl Kulllanmalıyız?

Ahrefs kullanmaya başladığım ve bu aracı kullanarak geçirdiğim 3 yılı aşkın sürede, bu aracın içinde gördüğüm veri kalabalığı yüzünden çileden çıkmış birçok tecrübeli SEO uzmanı görüyorum ve onlara hak veriyorum 🙂

Eğer SEO kavramında yeni isen, kaybolmuşluk hissi tamamen normaldir ve Ahrefs SEO metrikleri Ahrefs aracını kullanan herkesin kafasında soru işaretleri bırakmaya yeterli.

Bu kadar eğitim materyalinin ve yol gösterici içeriğin burada varoluş amacı zaten size yardımcı olmaktır.

Şimdi iyi bir haber:

Bu SEO metrikleri, düşündüğünüz kadar korkutucu değil, hatta bazen oldukça yararlı.

Anlaması oldukça kolay bir mesele.

Bu makalede ele alacağım metriklerin listesi aşağıdaki gibidir;

• Anahtar Kelime Arama Hacmi
• Tekrar Tıklama Oranı(TO)
• Tıklamalar
• Tıklama Başına Maliyet (TBM)
• Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ)
• Organik Anahtar Kelimeler
• Organik Trafik
• Trafik Değeri
• Link Değeri(LD)
• Alan Alanı Değeri(AAD)
• Ahrefs Sıralaması (AS)

SEO metriklerinin her birinin ne anlama geldiğini (ve onları nasıl hesapladığımızı) açıklamadan önce, Ahrefs’e güç veren MONSTROUS altyapısından bahsetmek için biraz zaman ayırmak istiyorum.

Sonuçta bu metriklerin hiçbiri MONSTROUS altyapısını oluşturmasalardı olmazdı.

Ahrefs SEO Metrikleri Arkasındaki Büyük Güç

Dijital pazarlama profesyonellerinin işlerinde başarılı olmalarına yardımcı olan harika SEO araçları ürettiği için biliniyoruz.

Ahrefs kendini “veri her şeyin üstündedir” mottosu ile benimseyen bir şirket olarak tanımlıyor.

Bende sahip oldukları bu kadar büyük veri ile Google’a bile veri sattıklarını düşündüğümde, onlara gerçekten saygı duyuyorum.

Bu Big Dataya sahip olmak Ahrefs’i ve Ahrefs SEO metriklerini çok güçlü ve anlamlı kılıyor.

Nedenlerine gelirsek;

1. Botlar 7 gün 24 saat web taraması yapıyorlar.
2. Tüm bu verileri barındırmak için özel depolama çözümleri üretiyor ve sürekli geliştiriyorlar.
3. Bu verileri etkin bir şekilde sorgulamak ve tahminleri saniyenin onda birine kadar indirmek için yeni yöntemler üretiyorlar.

Ahrefs altyapısının ölçeğini temsil eden birkaç temel sayı aşağıdaki gibidir:

(Daha fazla bilgi edinmek isterseniz Ahrefs veri sayfasına göz atın.)

İnterneti tarayan ve web sayfalarını depolayan bir web tarayıcı bot geliştirmek, yapılması kolay bir şey gibi görünebilir.

Ancak, saatte 200 milyon sayfa hız ile gezinmek, tamamen farklı bir olaydır.

Tüm bu bileşenlerin binlerce müşterinin backlink vb. verileriyle bağlantı kurması ve tüm grafik raporları saniyeler içinde oluşturmasını sağlayacak şekilde geliştirmek için de aynı şey geçerlidir.

Eğer bir ahrefs botu klonu bile yapacaksanız baştan söyleyelim, bu çok zor olabilir.

Bu yüzden sunucu uygulama altyapısının çoğunluğunu Ahrefs kendisi kurdu.

Evet diğer büyük projelerin aksine bu gibi bir big data operasyonu Amazon AWS yada diğer sunucu çözümleri sunan firmalardan karşılanamaz.

Mevcut tüm çözümler ya çok maliyetli olacaktır ya da veri tabanının büyüklüğüne ayak uyduramaz.

Bugün itibariyle Ahrefs’in veritabanı yaklaşık 85 TRİLYON satırı olan büyük ve özel bir veri tabanıdır.

Genelde kullandığımız MySQL ve MSSQL’e hiç benzemiyor.

Ayrıca, son zamanlarda yapılan ve “en aktif botlar” konusunda yapılan bir araştırmaya göre,

Ahrefs, Google hariç Bing, Yahoo, Yandex, Baidu ve aralarındaki her bottan ve yazılımdan daha iyi performans gösteren ikinci en aktif tarayıcıya sahip, birincisi Google 🙂

Tamam… bu kadar Ahrefs ‘i övmek yeter.

Umarım, bu açıklamalar size Ahrefs’te ne kadar veri bulunduğunu iyice özetlemiştir.

Şimdi tüm bu verilere dayanarak hesaplanan SEO metriklerine bakalım.

Anahtar Kelime Arama Hacmi

Bu ölçüm, belirli bir ülkedeki kişilerin ayda ortalama kaç kez hedef anahtar kelimenizi aradığını gösterir.

Google Anahtar Kelime Planlayıcı’da (verilerin asıl kaynağı), biz buna “Ort. aylık aramalar:” diyoruz.

Arama hacmi hakkında bilmeniz gereken ilk şey, “kişi” sayısını değil, “arama” sayısını gösterdiğidir.

Mesela ikimiz “bitcoin fiyatı” için 100 arama yapabiliriz, bu da sadece iki kişi tarafından üretilen toplam 200 arama hacmine neden olur.

İşte başka bir önemli, ancak çoğu zaman gözden kaçırılan bir tanım: “ortalama”.

Bir çok arama sorgusu için “arama talebi” yıl boyunca değişken bir seyir sergilemiştir.

Google anahtar kelime planlayıcı da bu değişimi grafik olarak sunmaktadır.

Örneğin, Ocak ayında gözden kaybolmadan önce her Aralık ayında arama talebinde büyük bir artış gören “Yılbaşı hediyeleri” anahtar kelimesini ele alalım.

“Yılbaşı hediyeleri” anahtar kelimesi için ne kadar aylık arama sayısı görmeyi beklersiniz?

Aralık veya Haziran aylarında da arama olabilir mi ?

Çoğu SEO araçlarından elde ettiğiniz sonuç, en son 12 ila 24 ay arasındaki ortalama aylık arama sayısıdır.

Bu durumda “Yılbaşı Hediyeleri” gerçek arama değerini yansıtmayarak, sadece insanları yanıltmaya yarar.

Anahtar kelime araştırma araçlarının çoğu, varsayılan olarak Amerika’daki arama hacimlerini göstermektedir.

Ancak, İngiltere, Avustralya, Kanada, Türkiye veya başka bir ülkede kaç arama yapıldığını bilmek isteyebilirsiniz.

Ya da belki küresel arama hacmini bilmek istersiniz? (tüm ülkelerdeki aramaların toplamı)

İşte bu verileri Ahrefs’in Anahtar Kelimeler Gezgini‘nde bulabilirsiniz:

1. Analiz ettiğiniz anahtar kelime;
2. Veriyi talep ettiğiniz ülke ve o ülkedeki arama hacmi;
3. Küresel arama hacmi ve en çok aranan ülkelerin arama hacmine göre dağılımı.

Bu değerler hakkında daha fazla şey öğrenmek ister misiniz?

Kısa bir soru ve cevap yapalım:

S1: “Ahrefs verilerinin kaynağı olan Google Anahtar Kelime Planlayıcıdaki arama hacimleri ne kadar doğru?”

C1: “Google Anahtar Kelime Planlayıcı’da gördüğünüz arama hacimlerinin% 100 doğru olduğunu gösteren bir kanıt maalesef bulunmamakta.

Anahtar kelime arama hacmi verilerini Google’ın (GKP, GSC & Forecaster) sahip olduğu üç kaynaktan karşılaştırdığım bir makale yazacağım. “Makaleyi kim okuyacak şimdi?” diyorsanız söyleyelim, kısaca, bu kaynaklarda tutarlı olan bir veri maalesef göremedim.

Daha önce belirttiğim gibi, arama hacmi son 12 aydan itibaren ortalama olarak hesaplanır. Belirli bir anahtar kelimenin önümüzdeki 30 gün veya bundan sonraki ay içinde kaç arama alacağını bilmenin mümkün bir yolu bulunmamaktadır.

S2: “Ahrefs’teki arama hacimleri neden Google Anahtar Kelime Planlayıcıdan farklı? Burada bir hata var gibi görünüyor?”

C2: “Hayır, bu durum tamamen yazılımın nasıl tasarlandığı ile alakalıdır. Yazılım mimarisi tamamen farklı olan iki sistemden, birebir aynı veriyi almayı beklemek tamamen yanlış olur.

Ahrefs sadece Google Anahtar Kelime Planlayıcı’ dan aldığı arama hacimlerini ilk veri kaynağı olarak değerlendiriyor. Ardından, ince elenmiş, sık dokunmuş kendi aylık arama hacimlerini hesaplamak için verilere tıklama verisini de ekliyor.

Tıklama akışı verileri ve arama hacimlerini nasıl hesapladıklarını ve bu verilerin nasıl yardımcı olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, lütfen Ahrefs’ten bu makaleyi okuyun.”

S3: “Aylık arama hacmi, web sayfamın Google arama sonuçlarında en üstte yer alabileceğimi gösteren, yüksek bir arama trafiğinin işareti midir?”

C3: “Evet, tam olarak öyledir. Burada dikkat etmeniz gereken önemli püf noktalar bulunmaktadır. Bu yazıda o püf noktalar hakkında bilgi edinebilirsiniz.”

Tekrar Tıklanma Oranı(TO)

Ahrefsteki Tekrar Tıklanma Oranı (TO), Google Search Console’dakinden biraz farklıdır, aynı kullanıcının 30 günlük bir süre içinde belirli bir anahtar kelimeyi ne sıklıkta aradığını gösterir.

TO1, kişilerin genellikle bu anahtar kelimeyi 30 gün içinde tekrar aramadığı anlamına gelir.

Ancak, TO2 ve TO3, kişilerin belirli bir anahtar kelimeyi ayda iki ya da üç kez art arda aradığı anlamına gelmez.

Bu sadece, ikinci anahtar kelimenin, aramalarda ilk kelimeden daha fazla tekrarlanma eğiliminde olduğunu gösterir.

Birkaç örnekle açıklamama izin verin:

“Dünya kupası” ve “bitcoin fiyatı” anahtar kelimeleri, Amerika’da sırasıyla 2,8 ve 2,7 Tekrar Oranına(TO) sahiptir.

Ancak her iki aramada da, 3.7 yüksek bir Tekrar Oranına(TO) sahip olan “Facebook” anahtar kelimesinin gerisinde kalıyor.

Bunun nedeni, bir çok kişinin URL’yi doğrudan arama çubuğuna yazmak yerine, Google’da “Facebook” için arama yapmasıdır, ve bunu “dünya kupası” ve “bitcoin fiyatı” kelimesinden daha fazla yapıyorlar, dünya kupası her şey yolundaysa senede 1 sefer aratılan bir şey oluyor, bitcoin için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim, ilerde görelim 🙂

Ayrıca Tekrarlama Oranı’nın (TO) yalnızca Ahrefs’te göreceğiniz benzersiz bir ölçüt olduğunu belirtmemde fayda var.

Ahrefs Metrikleri içinde önemli bir detay daha var.

Tıklamalar

Eminim Google’ın “hızlı cevaplar” ve diğer çeşitli SERP (Arama Motoru Sonuç Sayfası) özellikleriyle ilgili son geliştirmelerini fark etmişsinizdir.

Bunlar, kullanıcıların arama sonuçlarından rastgele birini tıklama ihtiyacını önlemek için tasarlanmıştır ve işe de yarıyor.

Bunu inkar edemeyiz.

Sonuç olarak, gerçekleştirilen arama sayısı ile arama sonuçlarındaki tıklama sayısı arasındaki uçurum giderek artmaktadır.

İşte en sevdiğim örnek:

ABD’deki insanların ayda 112.000 kez “Donald trumpın yaşı” anahtar kelimesini aradığını görebilirsiniz.

Ancak arama sonuçlarından yalnızca 17.000 tıklama meydana geldi.

Google’ı açar ve “Donald trumpın yaşı” kelimesini ararsanız, aramaların büyük çoğunluğunun neden arama sonuçlarında herhangi bir tıklamayla sonuçlanmadığını göreceksiniz.

Tıklamaya ihtiyacınız yok, çünkü Google bu sonucu size tüm sayfaların üstünde en iyi şekilde size sunuyor.

Ayrıca bu hızlı cevaplar özelliğine güzel bir örnek.

Aksine, “en iyi CRM(Müşteri İlişkileri Yönetimi) yazılımı” için arama yaptığınızda, farklı web sitelerinden fikir almak için birkaç arama sonucuna tıklamanız olasıdır.

Bunun sonucunda: diğer durumun tam aksine gerçek arama sayısından daha fazla sayıda tıklama meydana gelir.

Çünkü bu endüstriyel bir aramadır ve Google burada cevabı bizlere bırakır.

Kolaylık amacıyla, ek olarak CPC (Arama Başına Tıklama) değerini de gösteririz.

Bu değer belirli bir anahtar kelimeyi aradıktan sonra insanların gerçekleştirdiği ortalama tıklama sayısını ifade eder.

Tıklama sayısının altındaki organik ve paralı reklam sonuç yüzdelerini de fark ettiniz mi?

İki yıl önce, Google organik arama sonuçlarının üstünde dört reklam göstermeye başladı.

Bu ücretli sonuçlar, genellikle organik arama sonuçlarına gidebilecek çok sayıda tıklamayı bir nevi “çalabilir”.

Ahrefs’te büyük miktarda tıklama akışı verisi işledikleri için, tıklamaların organik ve paralı reklam sonuçları arasındaki yaklaşık dağılımı hesaplayabiliyorlar, bu SEO uzmanları için büyük avantaj.

Böylece, Ahrefs kelime planlayıcıya girdiğinizde “en iyi CRM yazılımı” anahtar kelimesi için, tıklamaların yalnızca %13’ünün ücretli sonuçlara gittiğini görebilirsiniz.

Büyük olasılıkla, bunun nedeni, öne çıkanlar için ödeme yapmaktan ziyade, insanların bu tür bilgileri organik olarak sıralanmış sitelerden almayı tercih etmeleridir, SEO’nun gücü 🙂

Şimdi “Sennheiser kulaklık” gibi markalı bir arama sorgusuna bakalım:

Bu sefer tüm tıklamaların %36’sı ücretli reklamlara gitmektedir.

Bu büyük olasılıklar içeriyor çünkü Sennheiser firma olarak marka adına reklam veriyor ve tüketiciler aradıkları bir markanın reklamına tıklamış olmayı umursamıyor, hedeflerine en kısa sürede götüren link’e tıklamayı umuyorlar.

Tıklama Başına Maliyet (TBM)

TBM, anahtar kelime için ücretli bir arama sonucundaki bir tıklamanın ortalama maliyetini gösterir.

Tıklama başına maliyet (TBM), reklam verenler harcamalarını artırdığı veya azalttığı için dinamik ve oldukça değişken bir sayıdır.

Bu değişkenlik hızına ayak uydurmak bazen zor olabilir.

Bu nedenle, hedef anahtar kelimeler listeniz için en yeni ve doğru TBM değerlerini arıyorsanız, Ahrefs yerine Google Ads’ü kullanmanızı her zaman öneririz.

Aynı zamanda, verilerimizin Ahrefs’te bu gibi verileri Google Ads’dan alıyor.

Ahrefs’te gördüğünüz TBM değerleri hakkında konuşmak gerekirse, bu değerler sadece ortalamalardır.

Bunları sadece bilgi amaçlı görüntüleyin ve bu yüzden lütfen hesaplamalarınızda çok fazla dikkate almayın.

Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ)

Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ), gözlemlerime göre endüstrimizde çok fazla kafa karışıklığına neden olan bir ölçüttür.

Öyleyse ayrıntılı olarak açıklayalım.

Ahrefs Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ) puanını, mevcut en iyi 10 sıralama sayfasına bağlantı alanlarının sayısının ağırlıklı bir ortalamasını alarak, sonucu 0 ile 100 arasında bir logaritmik ölçekte hesaplıyor.

Bu konuda başka herhangi bir değişkeni asla dikkate almıyor.

Bu nedenle, ortaya çıkan bu sayı, seçtiğiniz anahtar kelime için en iyi 10’da bir yer edinmek için kaç referans alan adının gerekli olduğu konusunda makul bir tahmin sağlar, yine de bu rakamlar ağırlıklı ortalamadır, yani size önerilen 5 backlink alman gerekiyor dediğinde bu 5 link otoriter bir siteden alınan backlinktir.

Facebook paylaşımları yada diğer sosyal linkler bunu hiç etkilemeyecektir. 🙂

Bunu, Anahtar Kelime Gezgini’ndeki AKZ puanının hemen altında İngilizce olarak göreceksiniz.

Lütfen nasıl ilk 10“da ve ilk 3“te değil veya hatta ilk sırada bile olmadığına varana kadar yazdığına dikkat edin.

Yaptığımız gözlemlere göre backlinkler sizi tam olarak ilk 10 içine sokan yegane şeydir.

Bundan sonra, birçok başka sıralama faktörünün (mesela kullanıcı davranışı veya bekleme süresi gibi) devreye girmesi muhtemeldir.

AKZ ölçeğinin doğrusal değerde olmadığını dikkate almalısın, yani logoritmik bir artış gibi düşün.

Bu bağlamda AKZ 50 olduğunda “orta” bir anahtar kelime zorluğu değil, “zor” bir kelime olduğunu gösterir.

Bu aralar, bir çok insanın Ahrefs AKZ’nin doğruluğu hakkında tartıştığını görüyoruz.

Asıl mesele şudur ki; Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ) yalnızca bir değişkeni dikkate alır: backlinkler.

Backlink sayısının (ref. Alan Adları) bir sayfanın sıralaması ile doğru orantıda olduğunu biliyoruz.

Google bile daha önce backlinklerin ilk 3 sıralama faktöründen biri olduğunu doğruladı.

Bununla birlikte, backlinkler tek başına ‘sıralama faktörü’ olmaktan uzaktır.

Google, hangi sayfaların sıralanacağını seçerken yüzlerce şeye önem verir:

• Web siteniz ne kadar “güçlü”? – Köklü siteler genellikle en zor anahtar kelimeler için bile kolayca sıralanırken, yeni siteler için, kelimeler çokta zor olmasa bile üst sıralarda olmak oldukça zordur.
• Web sayfanız ne kadar iyi? – Aynı şekilde, pekte göze hoş gelmeyen bir sayfanın güzel ve ayrıntılı bir sayfayı sıralamada geçmesi muhtemeldir.

Daha fazlası için Google Sıralama Faktörleri yazımıza göz atabilirsiniz.

Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ) bu sorulardan herhangi birinin cevabını veremez.

Tahminleri yalnızca tek bir değişkene – backlinklere dayanır.

Öyleyse AKZ’nin amacı ne?

Bir örnek ile basitleştirelim:

Uzun boylu basketbol oyuncularının kısa oyunculardan daha iyi oyuncular olma olasılığı daha yüksektir.

Diyelim ki 1,76 boyunda bir basketbol oyuncususun, bu durumda 1,90 boyunda olan birini yenemeyeceğin anlamına mı gelir?

Tabii ki de durum bu değildir.

Yüksekliğin başarıya BÜYÜK katkıda bulunan bir faktör olmasına rağmen, katkıda bulunan TEK faktör değildir.

Yani, belki de kısa boyunuza rağmen kazanma yeteneğinizi artıran başka bir avantajlı fiziksel özelliğiniz var.

Bu örnekle nereye varmaya çalışıyorum?

Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ), oyundaki diğer oyuncuların (en üstteki sayfalardan bahsediyorum) ortalama boyunu (Backlink profil kuvvetini) detaylı bir şekilde açıklar.

Ortalama boy ne kadar yüksekse, sıralamada bir şans sahibi olmak için o kadar uzun boya (Backlink) ihtiyacınız olması muhtemeldir.

Bununla birlikte, biyonik bacakların SEO eşdeğerine sahipseniz (örneğin, aramaya mükemmel bir şekilde eşleşen harika bir içerik), oyuncuların geri kalanından daha kısa bir boya (zayıf Backlink profili) sahip olmanıza rağmen ‘kazanabilirsiniz’.

Netice: Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ), sıralama sahibi olmanın ne kadar zor olabileceğini tahmin etmek için yararlıdır, ancak AKZ her şey demek değildir, çünkü tek sıralama faktörü olan ‘backlinklere’ dayanmaktadır.

Bu duruma şüphe ile yaklaşın ve bir anahtar kelimeye devam etmeden önce HER ZAMAN SERP(Arama Motoru Sonuç Sayfası)’leri araştırın.

Genel olarak “anahtar kelime zorluğu” kavramı üzerine, Ahrefs’in bu metriğinin size nasıl yardımcı olabileceğini yazdığım çok detaylı bir makale kaleme alacağım.

Şimdi Anahtar Kelime Zorluğu ile ilgili en popüler soruların bazılarına değinelim:

S1: “Ahrefs’in AKZ’si ne kadar doğru? Diğer araçlardaki anahtar kelime zorluk puanlarına kıyasla doğruluk oranı daha mı yüksek, yoksa daha mı az?

C1: “Tanım olarak, AKZ puanımızı doğru ya da yanlış olarak nitelendirmek anlamsız olur.

Bu metrik, belirli bir anahtar kelime için sıralama şansınızı tahmin etmez.

Bunun sebebi de bu sistemin web sitenizin kalitesi veya SEO yetenekleriniz hakkında hiçbir şey bilmemesidir. 

Bundan dolayı, yalnızca ilk 10 sıradaki sayfaların Backlink profillerinin ortalama gücünü gösterir.

Ayrıca, Ahrefs’in AKZ puanını diğer araçlardaki benzer metriklerle karşılaştırmak anlamsızdır çünkü muhtemelen puanlarını farklı şekillerde, ve farklı yöntemler ile hesaplarlar.

S2: “AKZ hesaplarken sayfa üzerindeki faktörleri dikkate alıyor musunuz?”

C2: “Hayır. Ahrefs Anahtar Kelime Zorluğu (AKZ), yalnızca hedef anahtar kelimeniz için üst sıradaki sayfalara bağlantı veren alan sayısına dayanır.

Sistemimizi sıralamaya sokmaya çalıştığınız site hakkında bir miktar veri ile besleseniz bile, bu sayfa faktörlerini doğru bir şekilde nasıl “değerlendireceğimizi ve size nasıl doğru bir sıralama tahmini vereceğimizi” maalesef bilmiyoruz.

S3: “Birinci sonuç çok iyi görünüyor! AKZ puanı nasıl bu kadar düşük? ”

C3: “Ahrefs AKZ puanı, ilk 10 sıralama sayfasını baz alan başvurulan alan adlarının ağırlıklı ortalamasına dayanmaktadır.

Bu yüzden, size en iyi 10 sonuçta yer almanız için gereken rakip alan adının kaç tane olduğunun tahmin edilmesini sağlar.

Organik Anahtar Kelimeler

Herhangi bir web sitesini, alt klasörü veya URL’yi Site Gezgini ‘ne yapıştırdığınızda, organik arama sonuçlarında sıralandığı anahtar kelimelerin toplam sayısını görürsünüz:

Bu sayı nasıl elde edilir?

Web sitenizin, Ahrefs veri tabanınındaki ~ 605 Milyon anahtar kelime içinden en iyi 100 arama sonuçlarında yer alıp almadığını kontrol edip, sonuçları sizin kullanımınıza sunarız.

605M, kontrol etmek için ÇOK fazla anahtar kelime demek, yine de insanların Google’da yaptıkları gerçek arama sayısından çok daha azdır…

Özellikle de günlük Google aramalarının %16’sının daha önce hiç yapılmadığını düşünürsek bu sayı oldukça az görünüyor.

Bu nedenle Ahrefs’te gördüğünüz organik anahtar kelimelerin sayısı, hedeflediğiniz anahtar kelimelerin sayısından yüksek ihtimalle daha az olacaktır.

Ayrıca Ahrefs, anahtar kelime veri tabanını yeni keşfedilen arama sorgularıyla aylık olarak güncelleler, bunu da dikkate almanız sizin için faydalı olacaktır.

Ayrıca bir kelimenin popülaritesi sıfıra düşerse yani artık aranmıyorsa arama sorgularını veri tabanından çıkarıyorlar, acı ama gerçek 🙂

Bu web siteniz için rapor ettikleri organik anahtar kelime sayısının, basitçe veri tabanını büyüttüğü için artacağı veya düşürecekleri anlamına gelir.

Bu durum, Web sitenizin yapılan aramalarda daha iyi bir şekilde sıralamaya girdiği anlamına gelmez.

Ancak bu şey, organik anahtar kelime grafiğinin, Ahrefs veri tabanı büyüdükçe her ay “sıçrama” göstermesi gerektiği anlamına gelir, değil mi?

Hayır, böyle bir sıçrama asla söz konusu değildir.

Çünkü, veri tabanını her genişlettiklerinde, bu durumu düzeltmek için organik anahtar kelimeler grafiğini yeniden oluşturduklarını söylüyorlar.

Sonuç olarak Ahrefs ‘te kafa karıştırıcı herhangi bir aylık “sıçrama” görmüyorsunuz.

Organik anahtar kelimelerle ilgili metriklerle ilgili dikkat edilmesi gereken son ve en önemli şey, neredeyse her zaman ülkeye özgü olmasıdır.

İlk Sayfalar raporuna bir göz atın, örneğin:

Burada gösterilen anahtar kelimelerin sayısı yalnızca Amerika Birleşik Devletleri içindir.

Bu verileri tüm ülkeler için görmek istiyorsanız, açılır listeden uygun ayarı seçin.

Organik Trafik

Bu Ahrefs metriği, hedef web sitesinin ve alt bölümün veya web sayfasının her ay ne kadar organik arama trafiği aldığını tahmin eder.

Bu değerler nasıl hesaplanmaktadır?

1. Ahrefs hedefin bulunduğu sıralamadaki tüm anahtar kelimeleri buluyor.
2. Hedefin bu anahtar kelimelerin her birinden ne kadar trafik aldığını aşağı yukarı tespit ediyor. (bu sitelerin sıralama pozisyonu ve bu pozisyon için tahmini TO’nuzu temel alır.)
3. Sonra sistem bütün bu sayıları toplayıp, bir araya getiriyor.

Son zamanlarda insanlar sık sık bize, Ahrefs’teki web siteleri için tahmin edilen organik arama trafiğinin neden Google Analytics’te gördükleri ile eşleşmediğini soruyor.

Bu iyi bir soru ve cevap oldukça basit: Trafik tahmin formülündeki tüm değişkenlerin Google ile %100 aynı olması imkansız.

Dediğim gibi, iki farklı sistem, iki farklı sonuç. Oldukça normal bir durum.

Yine de siz eğer mümkünse Google verilerini dikkate alın, Ahrefs’in verileri saglam bir matematiksel işleme dayanıyor ama hiç bir zaman platform sahibi kadar iyi tahminler, daha doğrusu gerçekler sunamaz.

Her değişken için tek tek neden böyle olduğunu açıklamama izin verin.

Aylık Arama Hacmi

Yukarıda söylediğim gibi, bu metrik 30 aylık bir ortalamanın yuvarlanmış halidir.

Arama hacminin aslında yanlış bir metrik olduğunu açıklayan bir makaleyi daha sonra sizin için yazacağım.

Ahrefs’e göre bu arama sonuçlarındaki konum kişiselleştirme ve diğer şeyleri dikkate almadıklarında bile, bir sayfanın Google arama sonuçlarındaki konumu her an değişebilir.

Sabah 5. sıraya çıkıp öğlene kadar 8. sıraya düşebilirsiniz.

Ahrefs veri tabanında yalnızca en popüler anahtar kelimeler saat başı güncellenir.

Daha az popüler olan anahtar kelimeler günlük olarak güncellenir ve en az popüler olan kelimeler yalnızca ayda bir kez güncellenmektedir.

TO: Bildiğim kadarıyla Ahrefs, neredeyse her anahtar kelime için benzersiz bir TO eğrisi oluşturmada pazardaki tek araçtır.

Örnek:

Content marketing institute “içerik pazarlama”(content marketing) anahtar kelimesi ve “içerik pazarlama enstitüsü” anahtar kelimesi arandığında birinci sırada bizi karşılar.

İkisinde de ingilizce aranmalarda bu site (contentmarketinginstitute.com) çıkar.

Bu aramaların her ikisininde çok farklı arama hacimlerine sahip olduğuna lütfen dikkat edin. “İçerik pazarlaması” anahtar kelimesi ayda 31.000 arama alırken, “içerik pazarlama enstitüsü” yalnızca 4.400 arama alır – bu neredeyse %85 daha az arama hacmi demek!

Ancak arama hacmi az bile olsa, bu web sitesi her iki aramadan da aşağı yukarı aynı trafiği alır.

“İçerik Pazarlaması” anahtar kelimesi için tıklama oranı %12 civarında iken ve “içerik pazarlama enstitüsü” araması için %52 değerinde yüksek bir tıklama oranı söz konusudur.

Bunu şöyle kafamızda oturtabiliriz, ikinci anahtar kelime köklü bir ismin aramasıdır.

Bu durumda insanlar contentmarketinginstitute.com’daki sayfaları diğer sitelere göre daha fazla tercih ederler.

Bunu nasıl biliyorum?

Bu anahtar kelimelerin her biri için oluşturdukları benzersiz Ahrefs TO eğrisi bu verileri hesaplamamızı mümkün kılıyor.

Son bir değişken kaldı, haydi devam edelim.

Anahtar Kelime Sayısı

Bu, yukarıda “organik anahtar kelimeler” bölümünde açıkladığım bir şey.

Ahrefs’in anahtar kelime veri tabanı oldukça büyük, yine de insanların Google’da aradığı tüm arama sorgularını bilmenin mümkün bir yolu yok.

Bununla birlikte, Ahrefs’teki organik trafik tahminlerini olması gerektiği gibi, yani tahmin olarak dikkate almalısınız.

Google Analytics ’te gördüğünüz sonuçlar, Ahrefs rakamlarından her zaman biraz farklı olacaktır.

Bir son nokta:

Ahrefs organik trafik ölçütü bir sitenin ne kadar organik trafik aldığını kesin olarak gösteremese de, aynı türden sitelerin trafiğini karşılaştırmak için inanılmaz derecede güzel çalışıyor.

Ahrefs’in verileri, kişisel bloğumun bu siteden 10 kat daha az arama trafiği aldığını gösteriyor:

Google Analytics ’ten de baksak bu duruma, sonuç Ahrefs’teki ile aynıdır.

Yani çokta değişen bir şey yok.

Trafik Değeri

Bu metrik eğer sitenin trafiği Google Ads ‘ı üzerinden satın alındıysa, sitenin organik trafik değerini gösterir, yani basitçe trafik aldığınız her kelimenin Google Ads içindeki Tıklama Başına Maliyetini tek tek toplar ve “eğer bu trafiği Google Ads’dan ücretli almak isteseydin bu kadar ödeyecektin” der.

Kafanız biraz karışmış olabilir, açıklayayım:

İşte 618Media’nın blogunun sıralandığı anahtar kelimelerden biri: “temel tasarım ilkeleri”:

Bu anahtar kelimeyi kullanarak organik aramadan ayda yaklaşık 561 ziyaret aldığımızı ve bunun yaklaşık 0.15 $’lık bir TBM’si (Tıklama Başı Maliyet) olduğunu görebilirsiniz.

Dolayısıyla, bu anahtar kelimeyi Google Ads ‘te teklif ederek 561 ziyaret alırsak, bize 22 dolar’a mal olur.

Ancak bu veriler, sadece bir ülkede (Türkiye) ve sadece bir anahtar kelime için geçerlidir.

Peki ya bu hesaplamayı 618Media bloğunun 170 ülkede geçerli olduğınu 10.000’den fazla anahtar kelimenin olduğunu varsaysak ve sonra tüm sayıları bir araya getirseydik ne olurdu?

Cevap: Trafik Değerini elde ederdik.

Bunu burada görebilirsiniz:

Bu veri organik trafik ölçümlerinde olduğu gibi, sadece bir tahmindir.

Bu anahtar kelime için Google Ads ‘da gerçek teklif verecek olsaydınız, her tıklama için size tam olarak 6 TLlik bir maliyet çıkarmazdı.

Bunun nedeni, Google Ads ‘in aslında bir açık artırmaya göre tıklanmaları anlık hesaplamasıdır.

Reklam verenler tekliflerini her zaman değiştirebilir (veya reklamlarını başlatır ya da durdurur) ve bu nedenle fiyatlar değişkendir ve dalgalanma eğilimi gösterir.

Bu nedenle, bu ölçümü hesaplamak için TBM’yi (Tıklama Başına Maliyet) kullanmaktadır.

Dediğim gibi, Ahrefs Trafik Değeri bir tahmindir ve sadece referans ve karşılaştırma amacıyla kullanmalısınız.

URL Değeri(UR)

URL Derecelendirmesi (UR – URL Rating), bir sayfanın Backlink profilinin, 0’dan 100’e kadar olan bir logaritmik ölçekte gücünü gösterir, daha büyük sayı daha güçlü sıralama demektir.

Bu metriği hesaplarken hem iç hem de dış bağlantılar göz önünde bulundurulur (ancak dikkate alırken kullandığımız ağırlık yüzdeleri birbirinden farklıdır).

URL Derecelendirmesi (UR), Google sıralaması ile ciddi tutarlılık gösterir, bu da yüksek UD sayfalarının organik arama sonuçlarında daha yüksek sıralarda yer alma eğiliminde olduğu anlamına gelir.

Google’ın PageRank formülünü biliyorsanız, Ahrefs’in URL Derecelendirmesini (UR) anlamanız kolay olacaktır.

Bunun nedeni, Ahrefs URL Derecelendirmesini (UR) hesaplamak için aynı temel PageRank ilkelerini kullanıyorlar.

• Sayfalar arasındaki bağlantıları sayarız;
• “Nofollow” özelliğine saygı duyuyoruz;
• Verileri “yumuşatma faktörümüz” mevcut;
• Web’i geniş bir alanda tarıyoruz (ne kadar çok taranmış web sitesi, o kadar doğru sonuçlar demek.)

Çeviri: URL Derecelendirmesi (UD), bir sayfanın “bağlantı popülerliğini” ölçmenin neredeyse mükemmel bir yoludur, bu nedenle Google sıralamasıyla çok iyi bir tutarlılık sağlamasının nedeni budur.

Bununla birlikte, lütfen URL Derecelendirmesini doğrudan bir PageRank alternatifi olarak düşünmeyin. Google’ın PageRank formülü, kuruluşundan bu yana çok gelişti, bununla birlikte, Ahrefs’in UD’sı bu karşılaştırmada daha basit kalıyor.

Bu formülü daha karmaşık hale getirecek olsaydık, endeksimizdeki MİLYARLARCA sayfanın daha sık güncellenmesi çok pahalıya patlardı- buda müşteriye aktarılması gereken bir maliyete sebep olurdu.

Alan Adı Değeri(DR)

Alan Adı Derecelendirmesi (DR), bir sayfanın Backlink profilinin, 0’dan 100’e kadar olan bir logaritmik ölçekte gücünü gösterir, daha büyük sayı daha güçlü derecelendirme demektir.

Alan Alanı Derecelendirmesinin (DR) amacı  web sitesinin “bağlantı popülerliğini” değerlendirmektir.

Bu nedenle, yüksek “Link popülaritesi” olan sitelerden gelen bağlantılar genellikle düşük “Link popülaritesi ” olan sitelerden daha değerlidir.”

“Link popülaritesi” (Alan Adı Değerlendirmesi) aynı zamanda bir web sitesinin Google’dan arama trafiği alma potansiyelini tahmin etmek için yararlı bir ölçümdür.

Bunu nasıl biliyoruz?

Alan Adı Değerlendirmesi (AAD) ile organik arama trafiği arasındaki ilişkiyi 200 Binin üzerinde alan adını kapsayacak şekilde inceledik ve ikisinin de birbiri ile doğru orantıda olduğunu gördük.

Bu metriği ve SEO’daki tüm kullanım durumlarını daha iyi anlamak istiyorsanız, sizin için 2 makale daha yazacağım.

• Ahrefs’in Alan Adı Derecelendirmesi(DR) Nedir? (Nasıl kullanılır)
• Ahrefs’in DR ‘si ile alakalı bilmen gereken her şey

Ancak en popüler soruların bazılarını cevaplamak için kısa bir soru ve cevap yapalım:

S1: “Hedef anahtar kelimem için en iyi 10 sıralama sayfası çok yüksek DR web sitelerine ait. Web sitemin DRsini 30 – 50 puan daha düşük ise, onları aşma şansım var mı? ”

C1: “Onları geride bırakma şansınız var. Öncelikle, Google, alan adını kapsayan bir ölçütü olmadığını doğruladı. İkincisi, binlerce SEO uzmanının deneyimi, sayfanıza sahip olduklarından daha kaliteli backlinkler oluşturursanız “büyük” siteleri geçebileceğini söylüyor. ”

S2: “DR neden UR“mdan daha yüksek veya daha düşük?”

C2: “Her iki derecelendirme yöntemi backlinklere dayanıyor olsa da, farklı şekilde hesaplandıklarını ve doğrudan karşılaştırılamayacaklarını belirtmekte fayda var. DR, web sitenize bağlantı veren alanların niteliğine ve miktarına bakar, URL Değerlendirme (UR) ise araştırmakta olduğunuz web sayfasına bağlantı veren web sayfalarının niteliğine ve miktarına bakar. Gördüğünüz gibi tamamen farklı. Biri tüm site geneli, bir diğeri ise tamamen tek sayfa odaklıdır.

S3: “Yalnızca DR’i yüksek değerdeki sitelerinden mi bağlantı almalıyım? Düşük yoğunluklu sitelerden bağlantıların bana herhangi bir zararı dokunur mu? ”

C3: “Genel bir kural olarak, yüksek Alan Adı Değerinden gelen bağlantılar, düşük DR bağlantılardan daha fazla değer getirme eğilimindedir. Mantık itibariyle yüksek DR sitelerinin, yüksek UR sayfalara sahip olma ihtimalinin çok daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, düşük değerli sitelerde(DR) de yüksek değerli UR sayfalarını bulabilirsiniz. 

Bununla birlikte, düşük DR sitelerinden bağlantılar hiçbir şekilde size zarar vermez. Alan Adı Derecelendirmesi (DR), web sitesinin kötü olduğunun göstergesi değildir, bu nedenle düşük DR sitelerinden gelen bağlantıların “değersiz” olduğu düşünülmemelidir. Kötü bağlantıları tanımlamanız gerekiyorsa, bu kagetoriye göz atın: SEO bloğu

S4: “Backlinklerimin hiçbirini kaybetmedim. DR neden düştü? ”

C4: “Çünkü diğer siteler senin sitenden çok daha fazla Backlink kazandılar. Bunu böyle düşünün: Bir DR100 web sitesi daha fazla Backlink sahibi olduğunda, DR101’i e yükselemez. Hatırla, sıralamayı 0-100 arası yapıyoruz. O siteler daha fazla yükselemeyeceği için, herhangi bir son değere ulaşmış web sitesi daha fazla yükseldiğinde, değerleri eşitlemek için diğer tüm web sitelerini 1 indiriyoruz. Bu, backlinklerinizin aslında hala aynı kalırken neden DR’nizde bir düşüş görebileceğinize dair çok net bir açıklamadır.

S5: “Daha fazla backlinklerim olsa bile DR’m rakiplerimden nasıl daha düşük olabiliyor?”

C5: “DR için, Ahrefs ‘in backlinklerin hem miktarını hem de kalitesini dikkate aldıklarını lütfen unutmayın. Ayrıca, Alan adını birbirine bağlayan kaç tane benzersiz sitenin olduğuna da bakmamız gerekiyor. DR26 domain bir siteden diğer beş domaine köprülenmiş bir backlink’e sahip olmanız durumunda, DR73 etki alanından 5BİN alan adına  köprülenmiş bir bağlantıdan daha büyük bir etkiye sahip olacaktır.”

Ahrefs Sıralaması (AR)

Dünyadaki tüm web sitelerini Backlink profillerinin gücüne göre sıralarsanız, Ahrefs Rank’ı (AR) elde edersiniz.

Bu nedenle, Ahrefs Sıralaması #1, en güçlü Backlink profiline sahip web sitesi olan (Facebook.com), # 2 en güçlü ikinci (Twitter.com), # 3 ise en güçlü üçüncü (YouTube.com), vb. şeklinde devam eder.

Alanların tam listesini Ahrefs Sıralamasına göre sıralayarak buradan görebilirsiniz.

İşte Ahrefs Sıralaması hakkında bize ulaşan genel sorulardan bazıları:

S1: “Backlink profilim büyüyor, ancak Ahrefs Sıralamam düşüyor. Neden?”

C1: “Çünkü diğer web siteleri sizden daha hızlı yeni Backlink sahibi oluyor. Burada olan durum, DR’nizdeki bu düşüş hakkında yukarıda yaptığım açıklamanın neredeyse aynısı.. ”

S2: “AR neden bir milyon azaldı? Problem var mı?”

C2: Aşağılara indikçe, Ahrefs Sıralaması çok daha hızlı bir şekilde değişim gösterir. Düşünün; Dünyada milyonlarca geri bağlantısı olan bir avuç web sitesi var (Twitter, Facebook, YouTube, vb.) Ahrefs Sıralamasında, bu bahsettiğim sitelerin birbirini geçmek için 3-5 tane Backlink yetmez. Bu sayı hayal dahi edemeyeceğiniz miktar ve boyutlarda olmalı.

Ancak, ölçeğin en sonunda, çok az veya hiç backlinki olmayan birçok web sitemiz var. Diyelim ki backlinki 10 olan sitelerden biri yeni bir Backlink kazandı ve Backlink değeri 11 oldu. Bu durum Backlink değeri 10 olarak kalan diğer siteleri binlerce puan aşağı çekmeye yeter.

Ve eğer Ahrefs Sıralamanız Backlink kaybedilmemesine rağmen düştü ise, üzgünüm ama sizinki aynı kalırken, bir milyon sitenin Backlink profillerini büyüttüğü anlamına geliyor.”

Link Dizinleri: Anlık, Güncel ve Geçmiş

Ahrefs’in Site Explorer’ında Backlink raporlarına göz atarken, bazı değerleri değiştiren “Anlık/ Güncel/ Geçmiş” bölümlerini fark edebilirsiniz.

Bu link indeksleri arasındaki fark nedir?

Bildiğiniz gibi Ahrefs, 7/24 interneti tarıyor, yeni keşfedilen tüm siteleri her 15-20 dakikada bir tarıyor ve Backlink endeksine yeni keşfedilen bu bağlantıları ekliyor.

Ancak yalnızca yeni sayfaları taramakla kalmıyor, aynı zamanda eskileri de yeniden tarıyoruz. Bunu yaptığımızda, daha önce geçerli olan bazı bağlantıların artık geçerli olmadığını keşfediyoruz.

Bu bağlantılar “Live – Canlı” dizininden anında kaldırılır, ancak 90 gün boyunca “Recent – Yakın Zamanda Silinen” dizininde tutulur. Bu süre zarfında yeniden kullanılırsalar, Anlık endekse geri aktarılırlar.

Ahrefsten bu kapsamlı “yardım makalesinde“kaybedilen bağlantılar” hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

“Geçmiş” dizinimize gelince, bu, botlarımızın “Anlık” olarak gördüğü tüm bağlantıları içerir.

Peki ama bu ne işe yarayacak ki?

“Geçmiş” dizini sayesinde, bir dostumun bir ziyaretçi postunda yayınlanan bir makaleden bir bağlantıya sahip olduğunu görebiliyorum, ancak diyelim ki bir sebepten dolayı kaldırıldı.

Bu makale hala bloglarında yayınlandığından, dostum bağlantıyı neden kaldırdıklarını araştırabilir ve belki de onları makaleyi geri yüklemeye ikna edebilir.

Ancak tek kullanım durumu bu değil: Potansiyel bir müşterinin Backlink profilinin zaman içinde nasıl değiştiğini araştırmak için Geçmiş endeksini de kullanabilirsiniz.

Daha öznel olarak, kaldırılmış kötü bağlantıları bulmak için de kullanabilirsiniz.

Neden bildirilen SEO metrikleri Ahrefs’te bazen farklı araçlar arasında farklılıklar gösteriyor?

Ahrefs blog gönderilerinden birini Ahrefs’in Site Gezgin’ine yapıştıralım.

• Alan Adı Değeri(AAD)[87].
• Atıfta Bulunan Alan Adları:[287].
• Organik Trafik[97].

Şimdi aynı blog gönderisini Ahrefs’in İçerik Gezgin’inde görüntüleyelim.

• Alan Adı Değeri(AAD)[86].
• Atıfta Bulunan Alan Adları:[279].
• Organik Trafik[83].

Rakamlar çok benzese de farklı olduğunu görebiliyorsunuz. Peki neden böyle? ”

Mesele şu ki, Ahrefs’teki farklı her araç farklı dizinler (veri tabanları) kullanıyor.

Örneğin Ahrefs’te iki anahtar kelime dizinine (Anahtar Kelimeler Gezgini ve Site Gezgini için), üç bağlantı dizinine (Anlık, Güncel, Geçmiş) ve bir içerik dizinine (İçerik Gezgini için) sahibiz.

Eğer İçerik Gezgininde bir şey ararsanız, Ahrefs içerik dizininde arama yaparsınız.

Anahtar Kelime Gezgininde bir kelime ararsanız, bizim veri tabanımızdaki kelimelerden arama yapmış olursunuz.

Site Gezgininde bir siteyi analiz ettiğinizde, SERP(Arama Motoru Sonuç Sayfası) ve bizim dizinlediğimiz (organik trafik verileri barındıran) veriler içerisinden arama yaparsınız.

Birbirine referans ve organik trafik sağlayan alan adlarını ve böyle metrikleri göstermek için İçerik Gezgininden diğer veri tabanlarına bazı çağrılar yapmamız gerekiyor.

Bununla birlikte, bu şekilde işlemesi aslında sistemi yavaşlatıyor. Bunun üstesinden gelmenin yoluda bu sayıları hafızaya kaydetmektir.

Aslında bu durum raporlarımızın pek çoğunda yaptığımız bir şeydir.

Örnek vermek gerekirse SERP Genel Bakışı ile bir anahtar kelime için ilk 10 sonucu kontrol ettiğinizde, bu gördüğünüz veri Arama Motoru Sonuç Sayfasının, hafızaya atılmış bir sürümünden gelir.

Ancak, bu dizinde link veya trafik verisi bulunmaz, ayrıca tek bir rapor oluşturmak için bir sürü veri tabanından veri elde etmemiz gerekir.

Ancak tekrar ediyorum, bu durum oldukça yavaş, bu yüzden verileri direkt olarak önbeleğe atıyoruz.

Buna rağmen önbellekteki verilerimizi sık sık güncelliyorlar, böylece “anlık” verilerde tutarsızlık çok fazla olmaz.

İşte Böyle!

Aklımıza gelen ve cevaplamaya gayret gösterdiğimiz en merak edilen Ahrefs metrikleri işte bunlar.

Umarım ki bu makale size Ahrefs’in araçlarını, verilerini daha iyi anlamanıza ve gerçekten olayın iç yüzünü kavrayıp harekete geçmenize yardımcı olur.

Ahrefs’te gördüğünüz metriklerle ilgili başka sorularınız varsa aşağıda yorum yapın.

Size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.

Eğer bize bir iyilik yapmak isterseniz bu makaleyi sevdiklerinizle Facebook ve Twitter ‘da paylaşabilirsiniz.