Renklerin Psikolojik Etkileri: Dönüşüm Oranına Etkisi

Söz konusu ikna olduğunda, duygular ilk hedeftir.

İnsanın duygularına en çok renkler çekici geliyor, en çok renkler hitap ediyor, bu ise renklerin psikolojik etkilerine kayıtsız kalmamamızı sağlıyor.

Yine de, renk psikolojisinde genellikle pazarlama ve web sitesi tasarımları – web tasarım arasında bir anlaşmazlık vardır.

Çünkü renk tercihleri bireyler arasında büyük farklılıklar gösterir.

Örneğin, birçok insan kırmızı ya da maviyi tercih ederken, yapışık ikizler bile farklı renklerde tişörtler tercih edebilirler yada farklı renkleri sevebilirler.

Bu demek oluyor ki “insanlar mavi rengi gördüklerinde kesinlikle ürünlerinizi satın alacaklar diye bir şey yok”

Aşağıda bunun örneklerine daha iyi bakacağız.Renkler doğru ürün ve hizmet ile birleştiğinde bilinç altına güzel sinyaller verebilir, ruh haline etki edebilir ama renkler veya renk kombinasyonları ürünleri tek başına satacak etkiyi yaratamaz.

Renklerin Psikolojik Etkileri

Yazılım geliştiriyor, bir kitap kapağı tasarlıyor, web tasarımı yapıyor olman veya işini için bir logo tasarlıyor olman farketmez.

Renkler ruh halini belirler ve davranışların ona göre şekillenir.

İşte bu yüzden renk teorisi ve renklerin psikolojisi çok karmaşık bir konudur.

Eğer iyi bir renk satış yaptırıyor ise, doğru ve etkileyici renk daha iyi satış yaptırır.

NeuroMarketing

İşletmeler, markalar ve girişimciler kendilerine sürekli olarak renklerin modası hakkında bilgi tazelemesi yapıyor, artış gösteren nesle ve onların satın almalarına nasıl öncülük edebilecekleri konularında kendilerini sürekli geliştiriyorlar.

Bahsedilen renkler, bir düğmenin rengi, bir metin hatta arka plan rengi bile olabilir.

Bu kadar çok insan, online pazarlama ve web sitesi tasarımlarında açık ve vurgulu renkler kullanarak etkisini hiç bilmeden işlerini büyütmeye çalışıyorlar, bu yüzden renklerin psikolojik etkileri hakkında bu irdeleyici makaleyi yazmanın tam zamanı olduğunu düşündüm.

Renk psikolojisini anlamanın, müşterileri istemedikleri veya ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alma konusunda yönlendirmen veya aldatman anlamına gelmediğini unutmamalısın.

Bunun yerine, renk teorisi, mesajını etkili bir şekilde iletmene, hedef kitlenin ihtiyaçlarını karşılamaya ve markanı oluşturmana izin vererek rekabetinde üstünlük sağlayabileceğini önerir.

Renklerin Psikolojisi

Renk psikolojisini iyi anladığında, bu bilgiyi müşteri sayını artırmak için kullanabilirsin.

Renklerin psikolojik etkileri, yazının rengine, harekete geçirme düğmelerinin(call-to-action) ve bağlantıların rengine bağlı olarak, müşterilerinin pazarlama iletilerine nasıl yanıt vereceğini tahmin etmeni sağlar.

Hepsi müşterileri, renkleri ve psikolojiyi anlamanın bir parçasıdır.

Renkler ve renklerin psikolojik etkileri her zaman varlığımızın ve tarihimizin büyük bir bölümünü oluşturuyor.

Renklerin tüm yönleri, anlattığımız hikayelerin, oluşturduğumuz sanatın ve anlamlandırdığımız sembollerin çok önemli bir parçası konumundadır.

Gökkuşağını bir düşünün:

Yansıma sonucunda kırılan, su damlacıklarında ışığın dağılması, bunun sonucunda gökyüzünde beliren bir ışık spektrumu ortaya çıkar.

Psikoloji elbette insan aklının bir çalışmasıdır.

İnternet pazarlamasında psikoloji, hedef kitlendeki kişilerin belirli bir ürünü satın almadan önce farklı pazarlama mesajlarına nasıl tepki vereceğini tahmin etmene yardımcı olur.

Yani renklerin psikolojik etkileri işine yardımcı olur.

Kıyafet, dijital kamera veya herhangi bir hizmet satıyor olsan da, renklerin psikolojik etkilerini pazarlama planındaki her unsurla mükemmel bir şekilde çalışmasını sağlamak gerekir.

Örneğin, psikoloji bize ruh halinin pazarlama mesajıyla eşleştiğinde, insanların satın alımlarında daha etkili olabileceğini söylüyor.

 İşte RainBowShops.com‘dan bir örnek :

Hem saf hem de vurgulu renkler bir sitenin değerini ve sunduğu ürünün değerini artırabilir.

Doğru renkler kullanılırsa ve doğru müşteriler doğru mesajı alırsa, fiyat ne olursa olsun daha kolay satış yaparsın.

Örnek olarak, finansal eğitim ürünleri sunan Richdad.com sitesini verelim. Ürününe ve ücretsiz oyun kutusu gibi önemli bölümlere mükemmel renklerin harmanlandığı, profesyonelce tasarlayan bir sitedir.

Siten makyaj tarzını geliştirmek isteyen kadınlara hitap ediyorsa, açılış sayfasındaki resim kullanıcıya çözümünün o sitede olduğunu belirtmelidir. Müşterilerin, kötü ve bakımsız görünen birini görmek istemezler.

Ürününü sevdiği izlenimini taşıyan mutlu, canlı ve sağlıklı bir kadın ile ilişki kurmak isterler. Vurgulu renkler burada iyi sonuç verebilir.

Vurgu, tasarımcının görselin en önemli yerini iletmeye çalışma çabasıdır ve bu temel tasarımın vazgeçilmez ilkelerinden biridir.

Örneğin, Milanicosmetics.com ana sayfasında, bu tür bir görüntü çeşitli canlı renklerle gösterilmiştir.

Renklerin Psikolojik Etkileri İle İlgili Yanılgılar

Renklerin psikolojik etkileri, markalaşma ve pazarlama üzerindeki etkisi ne yazık ki bazı yaygın ve yanlış efsanelerle sonuçlanmıştır.

Belirli bir rengin “en iyi” olduğunu belirten bir makaleyle karşılaşırsan, belirli bir rengin her iş, sektör ve reklam için en iyi şekilde çalışmayacağını unutma.

Kendin için çeşitli renk seçeneklerini test etmen gerekiyor. İyi sonuçlar sağlayacak kadar saf renk, vurgulu renk veya çeşitli arka plan renkleri ve kombinasyon denemelisin.

Renk psikolojisini öğrenmenin nedenini ve bunun kullanıcı deneyimini nasıl geliştirebileceğini ve müşteri sayını nasıl artırabileceğini aklında bulundurman gerekiyor.

Amacın hangi rengin müşterinin amacını nasıl etkilediğini anlamaktır.

Müşterilerin bunun farkında olsun veya olmasın, renkler karar alma süreçlerini etkiler.

Printwand bir araştırma yaptı ve renk ve grafikleri kullanmanın çok büyük bir fark yaratabildiğini buldu.

Tasarımın geri kalanından öne çıkan bir harekete geçirme ifadesi, Kontrastlı bir yazı tipi, bazılarının düz, bazılarının da vurgu renginde kullanılmasını önerdiler.

Renk psikolojisinin hem sanat hem de bilim olduğunu unutmamalısın.

Marka Nedir?

Markalaşma, basit bir şekilde anlatacak olursak bir işletme için benzersiz bir ad, kimlik ve görüntü oluşturma pazarlamasıdır.

Bir müşteriyi belirli bir eylemde bulunmaya ikna etmek elbette bazı unsurlara bağlıdır, ancak renk kişisel markanızın ana bileşenlerinden birisi olmalıdır.

Kişisel markanız renk şemanızdan ve logonuzdan çok daha fazlasıdır – temel değerlerinizi, vizyonunuzu ve misyonunuzu temsil eder.

Ancak, renklerin güçlü marka üreticileri olduğu kesindir. Bu yüzden en iyi markaları logolarından tanımlamak kolaydır – metin veya tasarım öğeleri nedeniyle olması şart değil, daha çok farklı renkler ve renk kombinasyonları nedeniyle. Sonuçta, beyin görsel bilgiyi düz metinden 60.000x daha hızlı işler.

Markalaşmada Renklerin Psikolojik Etkileri

Renklerin psikolojik etkileri, bir değeri iletmek ve bir ürünü satmak için kullanılabilir. Coca-Cola Şirketi 125 yıl boyunca büyük bir hizmet sunarken, kampanyayı markalaştırmak için klasik, koyu kırmızı renk kullandılar.

Bu bölümde, markalaşmada renklerin psikolojik etkilerini ve bazı yararlarını inceleyeceğim.

Marka kimliği ve değerleri temsil ettiğini biliyorsun, bu nedenle bir sonraki adım iş markan için doğru renkleri seçmenin etkilerini incelemektir.

Marka kimliğin çok önemlidir. Renk şemasını bu kişiliğe uygun tutmak, renklerin duygusal durumları nasıl yansıttığını ve etkilediğini tam olarak anladığınızda ancak mümkün olabilir.

Markalaşmada Dikkatli Renk Seçiminin Temel Faydaları:

Amaç netliği:

Web tasarımının veya marka sesinin, doğru renk şemasıyla daha da güçlü hale gelecektir.

Potansiyel müşterilerinin konuştuğu dili tanıyana ve konuşana kadar, ne kadar değerli veya etkili olursa olsun ürünün rekabet karşısında ezilebilir.

McDonald’s ünlü altın kemerleri ve kırmızı arka plan rengiyle tanınır. Bu görüntüde ana renk, vurgu olarak kullanılan kırmızı ile, kemerlere uyması için altın sarısıdır.

İlk izlenimler:

İlk izlenim önemlidir, hayatta sadece bir kez izlenim bırakabilirsin.

Ancak, ilk izlenimi oluşturmak için renkleri dikkatli bir şekilde kullanırsan, sitenizi ilk kez ziyaret eden insanları büyülerken aynı zamanda daimi müşterilerinizi de memnun kılmaya devam edebilirsiniz.

Unutmayın, ilk izlenimler çok önemlidir – nadiren unutulurlar.

Sektörün ne olursa olsun, ilk fırsattan yararlandığında, rengin akıllı kullanımıyla, e-posta kayıt oranlarını artırabilir, müşterilere ilham verebilir ve insanlara başkalarına söylemeleri için bir neden verebilirsin.

İkna Etmek İçin Renk Psikolojisini Kullanmak

Michael Campbell’in Renk İknası: İkna Etmek İçin Renkleri Kullanma Bilimi ve Satın Alma Kararlarını Etkilemesi kitabında, renkli bir arka planın, misafirperver bir kişisel karşılama gibi, duyguları derinden etkileyebileceğini belirtti.

Ayrıca çoğu insanın beyaz bir arka planın her zaman en iyisi olduğunu varsaydığını, ancak bu varsayımın doğru olmadığını da söyledi. Hafif bir vurgu rengi bile, kullanıcı deneyimini geliştirirken sana büyük artılar kazandırabilir.

Aslında, bunu herhangi bir renk hakkında söylersen, yalnızca tahmin etmiş olursun. Emin olmak istiyorsan varsayımını test etmen gerekir. Neyse ki, renklerin dönüşüm oranı ve satışa etkisi üzerine çeşitli araştırmalar yapılmıştır.

Renkler, insanların teklifine belirli bir şekilde yanıt vermesine veya tamamen görmezden gelmelerine neden olabilir. Renk, günlük iş rutinlerini yapma şeklini de etkileyebilir.

Renk, enerji seviyesini belirlemede bile etkili olur. Ayrıca, artan enerji seviyelerinde, ruh hali daha iyi olur, böylece işin için daha da iyi sonuçlar elde edersin.

İş web sitene geldiğinde, müşterilerin ürün paketinin, web sitesi tasarım öğelerinin veya genel site tasarımının belirli renklerinin onları nasıl etkilediğini fark bile edemeyebilir.

Bu nedenle renk şemalarının hakkında doğru müşteri geri bildirimi almak zor olabilir.

Ancak renkler ve psikolojik etkileri hakkında bazı genel sonuçlar çıkarabiliriz.

Örneğin, yeşil zenginliği gösterir, mavi ise güven oluşturur; bu profesyonel hizmetler veren web sitelerinde (hukuk bürosu vb.) Mavi tabanlı birçok başlık görmenin nedenlerinden biridir.

İkna, insanların belirli bir eylemde bulunmalarını sağlamak amacıyla, ürün veya hizmetinde değer bulmaya ikna ederek, insanların tutumlarını değiştirme sanatıdır.

İkna, saldırgan veya aldatıcı manipülasyon ile aynı şey değildir.

Aynı zamanda hafif bir “dürtme” de değildir. İlk önce değer vererek, sonra da hedef kitleni bu değerden yararlanmaya teşvik ederek yaklaşımını dengelemen gerekir.

Renk teorisi ile ilgili en güzel şey şudur; Vurgulu renkler ile çok ince veya zayıf tasarımları cesur bir hale getirebilirsin.

Bu nedenle, dönüşüm oranını artırmak istiyorsan, bir açılış sayfasının her öğesi; renkler, metinler, tasarım, hız, harekete geçirme, teklif vb. uyum içinde olmalıdır. Bu önemlidir, çünkü renk teorisi burada odaklanılacak tek şey değildir.

Genel olarak konuşursak, bir kişi YP.com açılış sayfasını Wikipedia’dan daha fazla hatırlayabilecektir, örneğin, birincisi renkli ve çekici olduğundan, ikincisi, vurgu rengi kadar olmasa da genellikle basit metin olduğundandır.

Robert Plutchik’in ünlü “duygu çarkı” bazı renklerin değişken tonlarının değişken duygusal durumlara nasıl karşılık geldiğini göstermektedir.

Bu çizim ve tasvir ettiği teori, renklerin günlük iletişim ve kullanıcı deneyimi üzerindeki etkilerini araştırmayı amaçlamaktadır.

Sarı gibi mutlulukla ilişkilendirilen renkler, bir kişinin beraberindeki içeriği paylaşma isteğini artırabilir.

Donald Winnicott yaptığı bir araştırmada, bir bebeğin duygusal gelişiminin ilk aşamasının bir annenin gülümsemesine cevap vermek olduğunu buldu.

Kahkaha ve neşe bulaşıcı olduğu için, sıklıkla başkalarının ifade ettiği duygusal durum ile bağlantı kurarız. Bu kullanıcı deneyimimizin bir parçası haline gelir.

Ancak, sahte duygular tamamen farklı bir hikâyedir.

Tüketiciler aldatıcı reklamlara maruz kaldıklarında, beyinlerinin belirli alanlarına etki eder.

Roger Sperry, insan beyninin yarım kürelerinin nasıl çalıştığını incelemek için araştırma yaptı.

Sağ ve sol yarımkürenin hem bağımsız hem de birbirleriyle bağlantılı olarak çalıştığını buldu.

İşte her iki beynin yarım küre şeklinde yukarıdan görüntüsü:

Sıkça ortaya atılan bir görüşe rağmen, beyinlerimizin farklı taraflarının duygulara karşı mantığı kontrol ettiği bir efsanedir.

Ancak Sperry’in araştırması, beynin bütünleşik işlevselliğini sağlamak için her iki yarım kürenin birbirleriyle nasıl bilgi paylaştığını gösteriyor.

Bu, bilginin (sesler, kelimeler, renkler) paylaşılma şeklidir ve daha sonra karar mekanizmasına geçilir.

Bu sayede renkler bir alışverişte satın alma kararlarını etkiler. Bu nedenle bir ürünün paketlemesi bile birçok ev markası için satın alma kararlarını etkiliyor.

Bireysel tüketiciler, kullanıcı deneyimlerini etkileyecek farklı renk tercihlerine sahiptir.

Ancak, bilim adamları bazı renklerin üzerimizde yaygın bir etki yarattığını gördüler.

Örneğin, bir iş yapmak üzere bir yere giden kolayca dikkati dağılan biriysen, sarı, turuncu ve kırmızı gibi renkler seni uyararak yapacağın işe odaklanabilmeni sağlar.

Cinsiyete göre renk tercihi: Maryland Üniversitesi’nden bir sosyolog olan Philip Cohen tarafından yapılan bir ankette 2.000 kadın ve erkeğe şu basit soruyu sordu: “En sevdiğin renk nedir?” En sık verilen cevap “mavi” idi. Her iki cinsiyet için de.

Renk psikolojisi hem erkek hem de kadın tüketicileri etkilese de, spesifik tepkileri farklı olabilir, bazen oldukça değişkenlik gösterebilir. Örneğin kırmızı, insanda aciliyet hissi oluşturur ve kalp atış hızınızı arttırır ve ayrıca saldırganlığı da tetikleyebilir.

İknada renk psikolojisine örnekler: Hem sıcak hem de soğuk renkler, okuyucuları ve müşterileri ikna etmek için kullanılabilir.

Ancak, tüm renk paletinden renkler kullanarak ikna sanatında ustalaşan popüler markalardan harika örnekler bulabilirsin.

Ayrıca belirli tatiller için mevsimsel renk paletleri hakkında düşünmelisiniz.

Örneğin, Yılbaşı için kırmızı ve yeşil seçmek zorunda değilsiniz, ancak bunu yapmak çoğu insanın beyninde yerleşik bir fikir olan “uygun fiyat” etiketini aklınıza getirir ve ürününüzü tatille ilişkilendirerek size tatile gitme düşüncesini verir.

Apple, daha önce bilgisayarlarda olmayan renkli ekranları satışa çıkardı.

Orjinal 1998 iMac renkli ve canlı saf renk, yenilik, rahatlık ve prestiji birleştiren türünün ilk örneği.

Apple’ın hayranları ve tüketicileri renkli iMac’lere hızla aşık oldular.

Renk psikolojisi sayesinde olağanüstü başarı sağlayan (en azından başlangıçta) bir diğer ürün ise Heinz EZ Squirt Blastin’in Yeşil Ketçap’ı. Yedi ay içinde 10 milyondan fazla şişe satıldı.

Fabrikaları, toplam satışlarda 23 milyon dolar değer elde eden ürünleri yüzünden tüketici talebini karşılamak için haftanın yedi günü 24 saat çalışmak zorunda kaldılar.

Ancak, satışlar gittikçe azaldı ve şirket nihayetinde iflas etti.

Bu sadece değindiğimiz renk psikolojisini kanıtlar: renk önemlidir, ancak bir ürünün başarısındaki tek faktör değildir.

Renklerin Dönüşüm Oranına Etkisi

Dönüşüm oranı, başarılı bir web sitesi oluşturmanın ayrılmaz bir parçasıdır.

Amaç, rekabetiniz ne kadar güçlü olursa olsun, mümkün olan en iyi yatırım getirisini elde etmek ve gelişmektir.

Nüfusun % 5’inden azı renk körlüğünden muzdarip olduğundan, renk teorisi araştırılmalıdır.

Bryan Eisenberg’e göre, işletmeler site trafiğini artırmak için 92 dolar harcayabilir, ancak bu ziyaretçileri müşterilere dönüştürmek için yalnızca 1 dolar harcayabilir.

John Wanamaker, “Reklamlarımın yarısının boşa gittiğini biliyorum, sadece hangi yarısının onu bilmiyorum” diyor.

Müşteriler mağazanızı, sitenizi veya açılış sayfanızı ziyaret ettiğinde başka ne oldu? Bir hedef belirlediniz, ancak bu hedef gerçekleşmezse, neyin değiştirileceğini nasıl bileceksiniz?

İşte size bir örnek: Sitenizi 10.000 kişi ziyaret ettiğinde ve 100’ü listenize abone olduysa veya sipariş verdiyse, dönüşüm oranınız % 1’dir. Optimizasyon, daha iyi sonuçlar elde etmek için elinizdeki her malzemeyi iyileştirmek anlamına gelir.

Bu bölümde, rengin dönüşüm oranı optimizasyonunda oynadığı rolü öğreneceksiniz. Web siteniz, ürün ambalajınız veya açılış sayfanız için en iyi renkleri belirlemek istiyorsanız, en iyisini bulana kadar test etmeyi bırakmayın.

A / B split testi sana hızlı ve doğrudan cevap verebilir.

• Marketing Sherpa’nın yakın tarihli bir araştırması, internet işletmelerinin % 75’inin açılış sayfası optimizasyon projelerinde doğru uzmanlığı edinmenin zor olduğunu buldu.

A / B testlerinde daha iyi olmaya başladığında, küçük bir ayarlamanın bile çok fazla fark oluşturabileceğini hemen öğreneceksin.

İşte dönüşüm oranın nasıl çalıştığının bir kanıtı.

Walmart.ca müşterileri ile anında iletişime geçen bir site halini aldı ve dönüşüm oranlarını % 20 artırdı.

Sitende test edebileceğin birçok şey var, ancak önemli bir etkiye sahip olması muhtemel birkaç tanesine odaklanalım.

Blog ana sayfası öğeleri için doğru renkler: Uzmanlar, yıllar boyunca, ana sayfanın göreceli önemi konusunda hemfikirler.

Pek çok pazarlamacı, ana sayfanın diğer sayfalar kadar hayati olmadığına inanıyor, ancak bir konuda eksik olduklarını düşünüyorum.

Jim Thomas’ın dediği gibi, ana sayfan web sitenin içeriği ile ilgili ilk izlenim verir ve bu yüzden etkiletici olmalı.

Aşağıdaki blog ana sayfasında, Chris Ducker’in logosu ve Youpreneur sekmesi için eşleşen renkleri nasıl kullandığına dikkat edin.

Karanlık bir arka plan ile başlığının daha parlak (beyaz) olduğundan ve CTA’nın parlak bir kireç rengi olduğundan emin durumunda.

Blog ana sayfandaki başlıklar, sekmeler, teklif verme butonu ve bunları ne konuma yerleştireceğin gibi tüm öğelerini pazarlama hedefine göre ayarlamak önemlidir.

Site ana sayfan mobil uyumlu ise dönüşüm oranını katlayarak arttırabilirsin.

Google, responsive tasarımlara çok önem veriyor ve bu görünürlüğünüzü ciddi oranda arttırıyor.

Harekete geçirici renkler: Birçok B2B sitesinin net harekete geçirici çağrıları yoktur.

Çekici bir renge sahip net bir CTA(Call To Action, “teklif ver, ya da iletişime geç butonu gibi”) düğmesine sahip olmak dönüşüm oranında büyük bir fark yaratabilir.

Bir çok psikolog ve araştırmacı, kırmızı rengin güçlü duygular uyandırma ve kullanıcının beklentisini tetikleme yeteneğine sahip olduğunu buldu.

Harekete geçirme ifadeleri için, okuyucuların aynı uyarılma ve beklenti duygusunu yaşamasını istiyorsan, belki de kırmızı bir CTA düğmesi ihtiyacın olan şeydir.

Öte yandan, belki sarı senin için en iyi sonucu verebilir.

Seni “ilgi odağı” yapar ve aynı sayfadaki diğer tüm unsurlardan ayırabilir.

Şahsen ajansımızın sitesindeki mavi harekete geçirme butonları ile oldukça fazla etkileşim alıyoruz.

Butonlarımızın göze çarptığından ve üst üste binen herhangi bir unsur bulunmadığından emin oldum, bu yüzden web sitemiz oldukça açık, çekici ve davetkâr görünmüş oldu.

Not: Unutmayın, herhangi bir duygusal durum için mükemmel bir renk yoktur.

“Kırmızı, CTA’lar için en iyi renktir” veya “yeşil, zenginlik ve üretkenliği sembolize eder”  demek tam bir fiyaskodur, bu onu her zaman o durumlarda kullanman gerektiği anlamına gelmez.

Kendin için en iyi renkleri bulana kadar test etmelisin.

F-şekilli desen: Rengi ana sayfanda etkili bir şekilde kullanmak için, “F şeklindeki deseni” anlaman gerekir.

Ziyaretçilerinin sayfanı en çok nasıl taranıp okuyacağını anladığında, doğru renkleri seçip yerleştirmek için daha iyi olursun.

Psikolog bir arkadaşım bunu iyi açıklıyor:

İşte F şeklindeki kalıbın ısı haritası:

Şablondan, kullanıcılar belirli bir siteyi ziyaret ettiklerinde, önce içeriği tarayacaklarını, sonra soldan sağa okumaya başlayacaklarını görebilirsin.

Akıllı bir pazarlamacı olarak, F şeklindeki düzenden yararlanarak dönüşüm oranlarını artırabilirsin.

Konumlandırma, sayfadaki rengin etkin kullanımı için de önemlidir. Örneğin, çoğu insan harekete geçirme butonunu ekranın üst kısmına yerleştirmenin en iyi sonuçları vereceğine inanıyor.

Ancak, daha önce de söylediğim gibi, sonuçlar her zaman isteneni vermeyebilir.

Aslında, herkesin yaptığını yapmamak ve kendine has bir yol çizmek belki sana en iyi sonuçları getirebilir. Karar senin.

Renk psikolojisini sağlam bir şekilde anlayarak ve elementlerin yerleştirilmesini/ konumlandırılmasını ayarlayarak dönüşüm oranını büyük ölçüde artırabilirsin.

Sonuç

Bu kapsamlı makale için hedefim, renklerin sitenize getirebilecekleri çeşitli fırsatları ve dönüşüm oranınızı artırmanıza nasıl yardımcı olabileceklerini göstermekti.

Bu gibi bir konu en azından renk ve tüketicilerin psikolojisinin anlaşılmasını gerektirir.

Sonuçta ziyaretçileriniz insanlardır – robotlar değil.

Elbette, herkesin kendine göre zevkleri ve duygusal bir geçmişi vardır.

Ancak topluluk olarak satın alma kararlarını verirken belli kalıpları takip etme eğilimindedirler.

Fiyatlandırma, indirimler ve mükemmel müşteri hizmetleri, dönüşümleri etkileyebilecek diğer unsurlardır, renkler ile her şey tamam değildir.

Bu şeye bu sebeple dönüşüm oranı optimizasyonu diyoruz.

Dönüşüm oranı tıpkı SEO gibi sonuçlarınızı geliştirmek için her zaman çalıştığınız sürekli devam eden bir süreci teşkil etmekte.

Renkler sitene güzellik, anlam, sıcaklık ve hareket katar.

Eğer bu yazıyı beğendiysen bunu Facebook ve Instagram’da benim için paylaşabilirsin.

Sıra senin yorumlarında, renklerin psikolojik etkileri dönüşüm oranını nasıl etkiledi?

Aklına takılan bir şey olursa yorum olarak bırakmaktan çekinme, cevaplamaktan zevk duyacağım.